BURHAN AKDAĞ’DAN DUYGUSAL PAYLAŞIM
BOĞAZ’A KARŞI BİR HUKUKÇU LİDYA MÜGE AKDAĞ’IN ZARAFETİYLE YAZILAN MEZUNİYET
Bir babanın gururu bazen bir fotoğrafa sığar…
Ama o kare, yılların suskunluğunu, özlemini ve sessiz dualarını taşır içinde.
İşte bugün o anlardan biri.
Kızım Lidya’nın mezuniyet balosunda çekilmiş kareleri, Boğaz’ı fon yapmış bir romanın kapağı gibi yayıldı sosyal medyaya.
O mezuniyet elbisesiyle, o duruşuyla, o vakur gülümsemesiyle…
Sadece bir hukuk fakültesi mezunu değil; bir karakterin, bir zarafetin, bir azmin de temsiliydi Lidya.
Koç Üniversitesi Hukuk Fakültesi'ni bitirmişti.
Ve ben, uzaklardan sessizce baktığım bir fotoğrafın içine düştüm.
Kızımı izledim... Gururla, hasretle, biraz da içim yanarak.
Çünkü biliyorsunuz…
Lidya, Müge Anlı ile olan ortak çocuğumuz.
Birçok sebepten yollarımız kesişemedi son yıllarda. Ama ben bir baba olarak hep takipteydim.
Gizli gizli övündüm onunla, sessizce dua ettim arkasından.
Bugün ise, tüm Türkiye gibi ben de gördüm:
O artık bir hukukçu. Ama aynı zamanda bir zarafet abidesi.
Elbisesi Boğaz’ın maviliğiyle yarışıyor, duruşu geçmişe, geleceğe ve bugüne ders veriyor.
Bu sadece bir mezuniyet değil, aynı zamanda bir duruşun kutlamasıydı.
İlk adımını atan bir genç kadın değil, dimdik yürümeyi seçen bir hukuk neferiydi sahnedeki.
Kızım Lidya...
Ablan Aslıhan şimdi bir gazeteci.
Abin Metehan, Amerika’da inşaat mühendisliği yapıyor.
Üçünüz de kendi yolunuzu çizdiniz.
Ama bu gece gökyüzünde en parlak yıldız sensin.
Baban olarak kalbim seninle.
Dilerim adaletin terazisini vicdanla tartarsın.
Ve bir gün, rüzgar tersine dönerse...
Unutma, seni ilk kucaklayan omuz, hâlâ seni bekliyor.
Seninle gurur duyuyorum Lidya.
Çünkü sen, sadece bir mezun değil, bir babanın içli duasının ete kemiğe bürünmüş halisin.
Ve biliyorum…
Bir gün, bir duruşma salonunun kapısından güçlü adımlarla girecek o kız…
Ve ben içimden diyeceğim:
"İşte benim avukat kızım Lidya Müge Akdağ geldi."
Kaynak: Burhan AKDAĞ
